- yitmek
- югалу; юкка чыгу
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
yitmek — kaybolmak, yitmek. I, 467; II, 314 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yitmek — nsz, er 1) Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak 2) Görünmez olmak 3) Sahip olunan bir şey elden çıkmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yitip gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zayi olmak — yitmek, kaybolmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaybolmak — nsz, Ar. ġayb + T. olmak 1) Yitmek Bu okuyuşta mısranın asıl mahiyeti olan deruni ahenk kaybolmuştur. Y. K. Beyatlı 2) Görünür olmaktan çıkmak, görünmez olmak Kocası bu karanlıkta kaybolmuştu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sönmek — nsz, er 1) Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu. T. Buğra 2) Parlaklığını, ışığını yitirmek 3) Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek Balon söndü. 4) jeol.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yitme — is. Yitmek işi, kayıp … Çağatay Osmanlı Sözlük
fevt olmak — 1) yitmek 2) ölmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kredisi düşmek — güvenilirliği, saygınlığı yitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hebâ — (A.) [ ﺎﺒه ] boş. ♦ hebâ etmek yitirmek, yazık etmek, elden kaçırmak. ♦ hebâ olmak yitmek, yazık olmak, yok olmak. ♦ hebâya gitmek boşa gitmek, yazık olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
heder — (A.) [ رﺪه ] yazık olma, boşa gitme. ♦ heder etmek yazık etmek, yitirmek, boşa harcamak. ♦ heder olmak yazık olmak, yitmek, kaybolmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
zâyi' — (A.) [ ﻊیﺎﺽ ] kaybolan. ♦ zâyi etmek kaybetmek, yitirmek. ♦ zâyi olmak kaybolmak, yitmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü